Coğrafi İşaretli Ürünler Nedir? Coğrafi İşaret Ne İşe Yarar?

Coğrafi işaret, tüketicilerin ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu olduğu karakteristik özelliklerin coğrafi alan ile arasında olan bağı göstererek garanti eden kaliteli işareti ifade eder. Coğrafi işaret tesciliyle kalitesi, gelenekselliği, yöreden alınan hammaddesi ile yerel nitelikler doğrultusunda belirli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunmasını sağlanmıştır. Coğrafi işaretli ürünler oldukça önemlidir.

Coğrafi İşaret Nedir?

Coğrafi İşaret; 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunundaki 34.üncü madde doğrultusunda; Belirgin bir niteliği olan, ünü ya da diğer özellikleri açısından kökenin yer aldığı yöre, alan, bölge veyahut ülke ile özdeşleşen ürünü gösteren bir işarettir. Coğrafi işaretleri, menşe adı ve mahreç işareti şeklinde tescil ederiz. Gıda, tarım, el sanatları, maden, sanayi ürünleri coğrafi işaret tesciline konu olabiliyor.

Coğrafi İşaret Ne İşe Yarar?

Dünyada oldukça güçlü bir gelir kaynağına sahip olan coğrafi işareti (Cİ) biraz daha açıklayalım. Belirgin bir niteliği bulunan, ünü ya da diğer özellikleri itibari ile kökenin olduğu bir yöre, alan, bölge ya da ülke ile özdeşleşen bir ürünü gösteren ad veyahut işaretlere “coğrafi işaret” deniyor. Coğrafi işaretler, ayırt edici özellikleri ile dikkat çeken ve konumlandığı bölge ile özdeşleşmiş doğal ürünler, maden, tarım ve el sanatları ile sanayi ürünlerine verilen işaretleri kapsar.

Bir yörede üretilmiş halı, kumaş, kilim, çini vb. ürünler herhangi bir sebep ile ün kazanabilir. O yöreye ait herhangi bir ürün, meyvesi, taşı, madeni diğer yörelerde üretilenlerden farklılık gösterebilir. Dolayısıyla bu ürünlerin üzerinde o yörenin isminin kullanıyor olması, tüketiciler için o ürünün benzerlerinden farklı özelliklerinin bulunduğunu düşündürür. Tüketiciler, yöre adıyla satılmakta olan ürünleri o yörenin adıyla duydukları güven ile aynı türdeki bir başka ürüne tercih edebilir.

Geleneksel bilgilerin bir ürünü gibi şekillenen, paketlenen, alındığı ve satıldığı bir boyut açısından; ürünün kalitesi, geleneksel üretim metodu ve coğrafi kaynağı ile kurulan sıkı bağı simgelemede de işe yarar.

Menşe Adı

Coğrafi sınırları belirlenen bir yöre, bölge ya da istisnai durumlar neticesinde ülkeden kaynaklı, bütün veyahut esas özelliklerini bu coğrafi bölgeden doğal ve beşerî unsurlardan almış, üretimi, işlenme biçimi ve diğer işlemlerin bütünü bu coğrafi alanın sınırlarında gerçekleştirilen ürünleri tanımlamaya menşe denir. Menşe adları yalnızca ait bulundukları coğrafi bölgede üretilir. Çünkü ürün, nitelikleri ait olduğu yöre içinde üretilirse takdir toplayabilir.

Mahreç İşareti

Coğrafi sınırları belirlenen bir yöre, bölge ya da ülkeden kaynaklı, belirgin bir niteliği, ünü veyahut diğer özellikleri açısından bu coğrafi alan ile özdeşleşmiş, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemleri içinden en az biri belirlenen coğrafi alanın sınırlarından yapılan ürünler mahreç işareti olarak adlandırılır. Mahreç işaretleri, üründeki özelliklerden en az birisinin o yöreye ait olmasıyla, yöre dışında da üretilebilir.

Coğrafi İşaret Tescilinin Sunduğu Haklar Nelerdir?

Coğrafi işaret kullanan kişiler, üçüncü kişilere karşı aşağıda belirtilen hakların ihlal edilmesi durumunda karşı yaptırım talebinde bulunabilirler. Bu haklar, tescilin Bültende yayımlanmış olduğu tarih itibarı ile hüküm ifade eder:

• Bazı coğrafi işaret tescilli ürünler belirtilmiş özelliklerini taşımayıp coğrafi işaretin ününden yarar sağlama şeklinde veya tescil bakımından ürünler ya da bunlarla ilişkili ürünlerle alakalı olarak, coğrafi işaretin veyahut amblemin ticari amaç güderek doğrudan ya da dolaylı şekilde kullanımın talep edilmesi halinde, bu durum mahkeme aracılığıyla önlenebilir.

• Ürünün gerçek menşeini ya da niteliğini belirtmekte olan açıklamaların yahut stilinde, tipinde, tarzında, türünde, yönteminde, orada üretildiği biçimdeki gibi terimleri içerirse veyahut başka bir dile tercüme edilse de, tescilli olan coğrafi işaretin, tescil doğrultusunda özelliklerini taşımayan ya da çağrışım yapacak derecede benzeri olan ürün; üzerindeki yanıltıcı kullanımı ya da taklidin talep edilerek mahkeme aracılığıyla engellenmesi sağlanabilir.

• Tescilli coğrafi işareti üzerinde taşımakta olan ürünün iç ya da dış ambalajında, tanıtım ve reklamında veyahut ürünle alakalı herhangi bir yazılı belgede, ürünün tescil edilen doğal ya da esas nitelik ve özellikleri ile menşeine ilişkili yanlış veyahut yanıltacak herhangi bir açıklamaya yer verilmesi halinde talep oluşturularak mahkeme ile önlenebilir.

Hak sahiplerinin tescilli coğrafi işarete ait olan amblemin tüketiciyi yanıltacak şekilde kullanılmasının önlenmesi çok önemlidir. Herkesçe coğrafi işaret kapsamındaki ürünler merak ediliyor. Bunları detaylı şekilde sizlere aktaracağız.

Bizler coğrafi işaretli ürünler listesi olarak değil alt başlıklar halinde sizlere sunacağız. Gerekli bilgileri bu şekilde vereceğiz.

Şimdi coğrafi işaret tescili nedir? Onu açıklayalım: Coğrafi işaret tescili ile kalitesi, geleneksellik, yöreden alınan hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı kalan bir üne kavuşan ürünlerin korunabilmesi sağlanır. Belirgin bir şekilde niteliği, ünü ya da diğer özellikleri açısından kökeninin yöre, alan, bölge veyahut ülke ile özdeşleşen ürünü gösteren işareti kapsar.

Coğrafi İşaretli Ürünler Nedir?

Amasya Beji Mermeri

Amasya Beji Mermeri inşaat sektöründe, güzel sanatlarda, dekorasyon alanında ve günlük hayatımızda kullanmış olduğumuz süs eşyalarına kadar hayatımızın her alanında yer alıyor. Hem estetik yapısı hem de çok dayanıklı olmasından ötürü, doğal taş sektörü içinde apayrı bir önemi olan Amasya Beji Mermeri, kendine has renk ve kalitesi ile de oldukça dikkat çekiyor.

Amasya Beji Mermeri, genellikle zemin döşemek, doğal taş süslemeciliği yapmak, dekoratif mozaik ve duvar kaplamacılığında da kullanırken farklılık oluşturduğumuz tasarımların vazgeçilmezidir.

Amasya Çiçek Bamyası

Amasya Çiçek Bamyası özenle ipe dizilir. İpe dizmekle iş bitmiş olmuyor. Çiçek Bamyası bozulmadan kurutulup tüketim için hazır hale getirilmesi gerekir. Açık yeşil renge sahip ve küçük meyveli Amasya Çiçek Bamyası, Amasya ile özdeşleşmiştir ve yoğun olarak Taşova yöresinde yetiştirilmektedir.

Besin değeri ve mineral oranı bakımından oldukça yüksektir. Mide ve bağırsakların düzenli şekilde çalışmasına yardımcı olur. Sindirim sistemine de oldukça fayda sağlar. Lif oranının da yüksek olması ile aynı zamanda idrar söktürücüdür ve kabızlığı rahatlıkla giderir. Halsizliğe çok iyi gelir. Bunların yanı sıra çiçeği de faydalıdır. Dolayısıyla ciddi ticari bir değere sahiptir ve bölge için önemli bir ihracat oluşturur. Genel olarak kurutulmuş şekilde değerlendiriliyor. Bu sebeple yılın her döneminde bulunması mümkündür.

Merzifon Keşkeği

Amasya’nın Merzifon ilçesinde düğün evleri ve bayram sabahlarının olmazsa olmazıdır. İlçeye has yapımı ile “Merzifon Keşkeği”nin yapımında ise büyükbaş hayvan eti, nohut ve aşurelik bütün buğday kullanılmaktadır. Odun ateşi ile ısıtılan taş fırında, çömlek içinde yaklaşık on iki saat boyunca pişirilen malzemelerin fırından çıkarılmasının ardından, ahşap kaşık yardımı ile yörede ‘çalma’ şeklinde ifade edilen karıştırma işlemine tâbi tutulur. Böylece yemeğe sakız kıvamı verilmiş olunur. Servisi esnasında üzerine dökülmekte olan salçalı tereyağı sosu ile sunuma hazırlanır.

Çorum Leblebisi

Çorum’da üretimi sağlanan kalın kabuklu yapısı olan damla cinsi nohutların, işinin ehli leblebi ustalarının elleriyle işlenerek üretilen Çorum Leblebisi, yüzyıllardır Anadolu coğrafyasında ilk akla gelmekte olan atıştırmalıklar arasındadır. Bir avucunu yemesi birkaç dakika alan Çorum Leblebisi, günler sürmekte olan bir çabanın sonucunda üretilmektedir.

Dokuz gözlü elekte elenip seçilen birinci sınıf nohutları meşe odunu ile yakarak ocaklarda kavururlar. Toprak ve kireç karışımları sergiliklere serilmiş olan nohutlar beklemeye alınır. Bu işlemler ise 3 kez tekrar edilir. Fakat nohutların bekletilme süreleri ne kadar uzun olursa, leblebinin lezzeti ve kalitesi de o oranda artar.

İskilip Turşusu

İskilip Turşusu’nu Türkiye’nin diğer yörelerinde üretilmekte olan turşu çeşitlerinden farklı tutan, yapımında yörelerine özgü iki önemli ürün kullanmalarıdır. İskilip’in güneyinde bulunan tuz yataklarından alınan İskilip kaya tuzu ve İskilip bağlarında yetiştirilen yöresel kara üzümü bazı yöntemlerle işlenerek üretilen İskilip turşu sirkesidir.


Sonbahar başında dikkat ve özen ile toplanan taze sebzeleri İskilip kaya tuzu ile hazırlanmış suda salamura ederiz ve kış başlangıcında ise temiz suyla ıslatırız. Şifalı kaya tuzunu çekmiş sebzeler özel olarak tasarlanan küpler içerisinde İskilip sirkesinde bir kere daha beklemeye alınır. Bu toprak küpler aracılığı ile İskilip turşusu ilk günkü tazeliğini koruyarak bütün sene sofralarda tüketilmeye devam eder.

İskilip Dolması

İskilip’te tam anlamıyla doğal koşullarda yetişen büyükbaş hayvanların eti ve Osmancık’ta yetiştirilmiş Akpirinç ile hazır hale getirilen İskilip dolması, yörede saray yemeği şeklinde isimlendirilir. İskilip dolması kendine bu işe vermiş işinin ehli ustalarca, kapağın etrafına hamur sıvanarak bakır kazanlarda demlenme şeklinde pişirilir. İskilip dolması, Lenger adlı kalaylı bakır tepsilerde sunulmaktadır. Lengere ilk olarak dolma şeklinde adlandırılan iç pilav konulup üzerine etleri eklenir. Yemeğin lezzeti üzerinde gezdirilmekte olan et suyu ile taçlandırılır.

Bafra Nokulu

Bafra Nokulu acı fakat bir o kadar da tatlıdır. Emek timsali Bafralı olan tütüncülerin ihtiyaçlarından ötürü meydana gelmiş şerbetsiz bir tatlıdır. Tok tutma, enerji verme ve dayanıklı olması ile bilinmektedir. Bafra Nokulu, Bafra yöresi ile özdeşleşen bir üründür.

Yüzyıllardır yapılan ve Bafra yöresinin hamurunda kabartma tozunun kullanmamaları, içine yumurta katmamaları ve sirke kullanmamaları sebebiyle bilinen gevrekliği ile de benzerlerinden farklı hale gelir. Yapılması oldukça önemli olan bu üründe, kullanılan ceviz, kuru sarı üzüm gibi iç malzemelerinin kaliteli olması da büyük önem taşır.

Bafra Zembili

Yöreye has bir sepet olan ve “zembil” şeklinde ifade edilen Bafra Zembilinde sunum görsel zenginlik sunar. Hasır zembillere kıyasla çok daha ince yapısı ve bitkisel örücülüğü için en güzel örnekler arasında Bafra Zembili, Kızılırmak Deltasının bereketli topraklarında gelişen ince uzun yaprakların kenarları keskin durumda, ucu ise diken gibi, koyu renge sahip bir çeşit çayır otu olan kındırayla mısır somağını dış etkilerden korumakta usta mısır yeleğinin örülmesiyle ortaya çıkıyor.

Bafra Zembili üretiminde yöreye özgü zembil örme sanatını gelişme haline katkı sağlarken; servis ve sunum tepsisi şeklinde kullanılarak ayrıca taşıma ve hediyelik eşya gibi çeşitli amaçlar ile de hizmet eder.

Samsun Kaz Tiridi

En basit tarifle et suyuna kızartılan ya da bayat ekmek konulmasıyla yapılan yemeğe verilmiş isimdir. Çeşitli yörelerde farklı etlerin kullanımıyla yapılsa da Samsun’da kaz etiyle yapılması daha meşhurdur. Samsun Kaz Tiridi kaz etinin, bulgur pilavının ve yufka ekmeğin birleştirilmesiyle yapılır. Yapımı fazla meşakkatlidir. Hazırlanması ise 3,5 saati bulmaktadır. Kaz etinin kısık ateşte uzunca bir süre pişirilmesi ile meydana gelen yağ ile yapılacak pilavın tadı güzel sonuçlar verir.

Bafra Pidesi

Bafra Pidesi erken vakitlerde fırında kuyruk oluşturur. Geçmişi oldukça eskilere dayanan bu tat önceleri, dönemin ekmek fırınları içerisinde malzemelerinin evlerde hazır hale gelmesiyle pişirilirmiş.

Bafra ilçesine ait pide ilk kez 1962 yılında Hasan Tokalak tarafından, Samsun Mecidiye’de bir dükkan açılarak ilçe dışına çıkarılmıştır. 1966 yılında da İsmail Tokalak’ın İstanbul Çemberlitaş’ta pide salonunu açarak ününün bütün Türkiye’ye yayılmasına katkı sağlamıştır. Bugün ise marka bir yöresel lezzettir.

Çarşamba Pidesi

Çarşamba ilçesinin adı ile bilinmekte olan bu pidenin yapım aşamasında unundan, kıymasına, soğanın doğranış şekline hatta bunların yanı sıra mayasına varıncaya kadar diğer pidelerden farklı yöntemler uygulanır. Hamuru sarımtırak bir un ile hazırlanır, daha çok ev tipi maya tercih edilir ve taş fırında pişirilmektedir.

Ortasına ise çiğ iç malzeme yerleştirilip, yanlardan birleştirilmesi yapılarak üzeri kapatılan Çarşamba Pidesi, meşe odunu ile ısıtılan harlı yanan taş fırında kurutulmadan pişirilmeye verilir. Fırından çıkan pidenin üzerineyse Çarşamba Ovası’nda yetişmiş hayvanlardan elde edilen katkısız, yerel tereyağını süreriz. Pide, baklava dilimi gibi ince ince dilimlenmesiyle tahta servis tabağında servis edilir.

Terme Pidesi

Terme Pidesi, açık pide olarak ifade edilir. Üzerine kırılmış olan yumurtanın sarısı dağıtılmaz. Terme Pidesi, sulu hamur ile yoğrulur. Kuşbaşılı, peynirli, sucuklu, pastırmalı, ıspanaklı, çökelekli, yumurtalı gibi çeşitli malzemenin dışında karışık malzemeler ile de hazırlanır. Kara fırında meşe odununun ateşinde pişirildikten sonra genel olarak bütün şekilde servis edilir.

Samsun Simidi

Samsun Simidi, peynir ve çay ile birlikte muhteşem üçlüyü oluşturur. Birçok yerde benzer örnekleri bulunsa da malzemesinden pişirilmesine kadar onu diğer simitlerden farklı kılan bazı özellikleri bulunur. Samsun Simidi’nin, mayası oldukça azdır ve mayalama süresi kısa sürelidir. Hamuru yarı sert şekilde pekmezle karıştırarak yapılır ve yapım aşamasında ise bol miktarda susam kullanırlar. Altında toz ve cam kırıkları olan, ateş tuğlası ile döşenen kara fırında pişirilmektedir.

Vezirköprü Semaveri

Bölgede birçok çeşit üretilen semaverler de olsa, coğrafi işaret tescil belgesi olan yassı semaver Vezirköprü ilçesine aittir. Yassı formu ile diğer semaverlerden daha işlevsel konumda olan Vezirköprü Semaverinin dışında suyun kaynağının tespitini sağlayabilen düdüklü semaver üretimi de yöreye özgüdür.

Yakakent Mantısı

Yakakent, şehir merkezine yaklaşık olarak 90 kilometre uzaklıkta bulunan Samsun’un turistik ilçelerinden birisidir. Yakakent Mantısı cevizli ve koyu kıvamlı sarımsaklı yoğurt soslu olarak iki şekilde hazırlanıyor. Kıymalı iç malzemeli hamurunda katlama şekli ve sunumu esnasında üzerine ceviz dökülerek servise sunulur. Kuşaklar boyunca yaşatılarak bugüne ulaşmış özel bir lezzete sahiptir.

Erbaa Narince Bağ Yaprağı

Erbaa’da yetişmekte olan Narince üzümünün yapraklarının ayırıcı özelliğinin olması kısa zamanda pişme özelliği, ürüne ilçenin ılıman ikliminin vermiş olduğu bir hediyesidir. Kendine has bir aroması, damarsız ve tüysüz yapısı ile Erbaa Narince Bağ Yaprağı insan sağlığına dost durumdadır. Vitamin ve mineral maddeler bakımından zengindir, bunların dışında düşük kalori ve oldukça yüksek oranda diyet lif içermektedir.

Taze asma yaprakları, sabah erken saatler içinde sapları ile beraber hasat edilir. Demet demet bez örtülerle havalandırılan asma yapraklar, salamura işleminin yapılması için bidonlara dizilir. Salamura edilen yapraklar ise 3-5 günün sonunda kasalar üzerine serilerek sularını salmaları sağlanır.

Niksar Cevizi

Niksar Cevizi, eşine az rastlanılan kalitede bir meyve olarak karşımıza çıkıyor. Meyve kalitesinin dışında, damak tadı bakımından da diğer yörelerin cevizlerinden üstün durumda olan Niksar Cevizi, %65 yağ oranı ile üst sıralarda yer alır.

Niksar Cevizi yüksek yağ oranı ile sadece damak tadınıza hitap etmez, kalp sağlığınızı korumanız hususunda da yardımcı olur. Omega-3 yağ asitleri aracılığı ile kanın pıhtılaşmasına da engel olur, içerdiği antioksidan elementler ile kalp hastalıklarına sebep olan zararlı maddeleri de ortadan kaldırdığı bilinir.

Tokat Kebabı

Tokat Kebabı, asırlardır Tokat bağ evlerinde özel şekilde tasarlanmış fırınlarda pişirilmekte olan geleneksel bir yemektir. Tokat Kebabında kullanılması tercih edilen et, Karadeniz sahil şeridi ve Tokat İli çevresinde bulunan yaylaların eşsiz doğasında yetiştirilmiş Karakaya koyunlarının etidir.

Tokat Kebabına lezzet veren bir başka ürünse, yörede yetiştirilmiş ve kendilerine özgü aroması bulunan Tokat biberi ve tarla domatesidir. Koyun etinin ve sebzelerin şişlere dizilmesiyle Tokat kebap ocaklarında pelit odunu ateşinde pişirilmektedir. Özenle hazırlanan incecik pidelerin serilmiş olduğu tepsilere çekilen Tokat Kebabı, Tokat Kebabı fırınında özel bir teknik ile eritilen kuyruk yağını üzerinde gezdirilerek servis edilir.

Turhal Yoğurtmacı

Turhal Yoğurtmacı'nın, dikkat ve özenle yoğrulan yumuşak hamuruna lezzeti ise iri kıyılan Niksar cevizleri verir, iç malzeme yöreye ait olan “yoğurma ve katlama” yöntemi ile bir araya getirerek yapılır. Yoğurtmaç adını bu yöntemden almıştır.

Yoğurtmaç hamurunun hammaddesi ise yarı-sert İveyik Buğdayı ile kuvvetlenmiş bir aroması bulunan Rus Buğdayı, iç malzemesindeki hammaddesi ise fosfor açısından zengin, beyaz renkli Niksar Cevizi içidir. Üzerine iç malzemesinin sürüldüğü hamur 10- 12 defa katlanarak taş tabanlı fırınlarda pişirilir. Odun ateşi ile ısınmış fırınların yakılma esnasında bol alevli meşe ve pelit ağacı kütüklerini tercih ederler. Böylece ateşten yayılmakta olan tütsü ve reçine aroması ürünün özüne işleyerek ürünü lezzetli hale getirir.

Zile Kömesi

Zile Kömesinin lezzetinin sırrı ise Tokat’ın yağlı, büyük taneli, ince kabuklu cevizlerinde; ince kabuklu, hoş aroması olan Narince üzümünde ve odun ateşi üstünde bakır kazanlarda pişen hasudada diyebiliriz. Zile Kömesi hazırlanma esnasında, ilk olarak cevizler yöre insanının el emeği ile ipe dizilerek fırına atılır. Sonrasında yaprak ve saplarından temizlenip tanelenmiş üzümlerin değirmende ezilmesi yoluyla şıra elde edilir.

Fırınlanan ceviz dizileri, buğday nişastası, üzüm şırası ve buğday ununun kaynatılmasıyla elde edilen hasudaya batırılarak kurutma işlemine geçilir. Kurutulan Zile Kömeleri en sonunda çileye yatırma ile nennileme adlı iki işlemden geçirilir. Çileye yatırma kurutulmuş kömelerinin beze sarılıp terletilmesi, nennileme işlemi ise terletilmiş kömelerin nişastaya bulanmasını ifade eder.

Zile Pekmezi

Zile Pekmezinin hammaddesi Tokat bağlarında yetişmiş, dikkat ve özenle seçilen, taze, olgun taneli ve lezzetli üzümlerdir. Üzüm tanelerini değirmenden geçirerek mayşe, mayşenin preslenmesi ile şıra elde ediyorlar. Bu aşamada bulanık bir görünümü olan şıraya pekmez toprağı eklenip, üzüm şırasının su gibi berrak bir hale gelmesi sağlanarak elde edilen şıra dinlendirilir.

Zile Pekmezinin özgün oluşu, yıllardır süregelen ağartma ve katılaştırma isimli geleneksel işlemlerindendir. Pişirilmesinden sonra pekmez haline gelmiş olan üzüm şırasına eski katı pekmezden eklenme işlemine katılaştırılma, yumurta akının eklenmesiyle pekmezin çırpılma işlemine ise ağartma denilir.